Ehl-i Beyt

İmam Musa Kazım’ın Hişam ibn-i Hakem’e Öğütlerinden…

Ey Hişam, Lokman oğluna şöyle buyurmuştur: “İnsanların en akıllısı olman için hakka itaat et; dünya derin bir denizdir, birçok insan onda boğulmuştur. Bu denizde gemin takva, (geminin) yükü iman, yelkeni tevekkül, kaptanı akıl, kılavuzu (pusulası) ilim, demiri ise sabır olmalıdır.”

Ey Hişam, her şeyin bir nişanesi vardır; akıllının nişanesi de tefekkürdür; tefekkürün nişanesi de susmaktır. Her şeyin bir bineği vardır; akıllının bineği de alçak gönüllülüktür.

Nehyedildiğin şeyi yapman, cehalet bakımından sana yeter.

Ey Hişam, elindeki “cevize” halk “incidir” derse sana bir fay­dası olmaz; çünkü sen onun ceviz olduğunu biliyorsun. Elindeki “inci”ye de halk “cevizdir” derse sana bir zararı olmaz; çünkü sen onun inci olduğunu biliyorsun.

Ey Hişam, Allah-u Teala bütün peygamber ve elçilerini ancak kulların akıllarıyla Allah’ı tanımaları için göndermiştir. Öyleyse Allah’ı daha güzel tanıyanlar, O’nun davetini daha güzel kabul ederler; aklı daha güzel olanlar, Allah’ın emrini daha güzel bilirler ve daha akıllı olanların makamları, dünya ve ahirette daha yüce olur.

Ey Hişam, hiçbir kul yoktur ki, bir melek onun perçeminden tutmamış olsun. Tevazu ettiğinde Allah onu yüceltir, tekebbür et­tiğinde de Allah onu küçültür.

Ey Hişam, Allah-u Teala’nın, insanların üzerinde iki hücceti (kanıtı) vardır: Zahiri hüccet ve batıni hüccet. Zahiri hüccet Resul, Peygamber ve İmamlardır; batıni hüccet de akıllarıdır.

Ey Hişam, akıllı adam helalin kendisini şükretmekten alıkoy­madığı ve haramın da sabrını taşırmadığı kimsedir.

Ey Hişam, kim üç şeyi üç şeye musallat kılırsa aklını yok et­mek için heva ve hevesine yardım etmiş gibi sayılır: Fikrinin nu­runu uzun arzularla söndüren, çok konuşmakla hikmetli sözlerini mahveden ve ibret almak nurunu nefsani şehvetlerle yok eden. Aklını yok eden kimse de dinini ve dünyasını ifsat eder.

Ey Hişam, aklını Allah’ın emirlerine önem vermekten alı-koyup, heva ve hevesini aklına egemen kıldığın halde, amelin Al­lah katında nasıl temiz olabilir?

Ey Hişam, yalnızlığa sabretmek, aklın güçlülüğünün belir­tisidir. Kim Allah-u Tebareke ve Teala hakkında düşünürse, dünya ehlinden ve ona rağbet gösterenlerden uzaklaşır ve Rabbi katında olan şeylere yönelir. Allah-u Teâla, ise korkuda onun munisi (dostu) ve yalnızlıkta yâri olur, fakirlikte onu ihtiyaçsız kılar ve aşireti olmaksızın da onu aziz eder.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu