Şecere-i Mubareke Ayeti
“Şecere-i Mubareke Ayeti”:
“Allah(cc), göklerin ve yerin nurudur…” [Nur(24): 35-36] İlaahir… Ayet-i kerimelerinde Allah(cc)’ın nurunun meseli olarak geçen Şecere-i Mubareke’nin; “Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed, nübüvvet ve risalet, Nur-u Muhammedî, İslamî hilafet ve İslam hidayeti” gibi.. birçok anlamlara geldiği ifade edilmiştir[1]Ki; bunun, tüm boyutlarıyla Nur-u Nübüvvet-i Muhammedî’yi, İslamî hilafet ve hidayeti temsil eden Ehl-i Beyt’te de tecelli edeceği kesindir. Çok amîk (derin) ve dakik olan bu ve benzeri ayet-i kerimelerin, çok yönlü ve liyakatli tefsir ve izahları, ilgili tefsirlerde, ehil zevatça yapılmış olduğu ehlinin ma’lumudur[2]…
[1] Hak Dini Kur’an Dili: 5/3515-3523; İbn-i Kesir(terc.): 11/5896-5901; Mefatih’ul-Ğayb (F. Razî): 23/223-237; Mecmâ’ut-Tefâsir (Beyzavî-Hâzin-Nesefî ve İ. Abbas): 4/397-401; Dürr’ül-Mensur: 5/47-50; El-Mizan: 15/121-142.
[2] İmam Zeyn’ul-Abidin (as) : “… Bazı kimseler hakkımızı vermekten geri kaldılar; Kur’an’ın ‘imâlı’ ayetlerini te’vil ederek, kendi fikir ve görüşlerini tervic ettiler. Halbuki Allah-u Teâla (cc): ‘Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın!…’ [Al-i İmran(3):105] diye buyurduğunu ve Ehl-i Beyti Kur’an’da sevgileri farz kılınmış (Şûra: 23) ve Şecere-i Mübareke’nin (Nur: 35) dalları ve Cenab-ı Hakk’ın, her türlü günahlardan uzak tutup tertemiz yaptığı kimseler (Ahzab: 33) olarak görmüyor musunuz?…” demiştir. (El- Müracaat, sah.70. mektup: 6)
“Allah-u Teâla (cc)’nın, evin duvarına yerleştirilmiş ve kandilin ışığını kendi nuruna misal olarak gösterdiği.. ‘Ehl-i Beyt’tir..” (İbn-i Meğazliy-yi Şafi’nin ‘Menakib’inden naklen, El -Müracaat: sah. 94. mektup: 12. Geniş bilgi için: El-Mizan: 15/121-122;…